Benim babam,dogdugum sene 1966’da almanyaya gelmis. Benim ilk aklima gelenler,babamin getirdigi cikolatalardi.
Annem söyler,bizde mektubu yazardik,ellerimizi cizerdik,haftalarca postaci yolu gözlerdik.
Babam izine geldigi ve gidecegi zamanlar,tüm sülalemiz bize gelirdi,dügün yapar gibi Babami karsilar-gönderirdik.
Babam bize kot pantolon ve spor ayakkabi getirirdi,akrabalarimiz elektronik esya isterdi.
1973’de babam TV getirmisti,Nordmende,anahatarli,herkes TV bakmaya bize gelirdi,evimiz bahceliydi,mecburen TV’yi bahceye kurduk,yazlik sinema gibi olmustuk.
Babam arabayla izine gelmeye basladi,daha cok esya getiriyordu,Ford Taunus,Audi 80,Mercedes arabalari hatirliyorum.
Sonta telefon cikti,yalniz herkesde yoktu.bir akrabimizin vardi,babam telefon acar,bizi cagirirdi,2 saat sonra yine arayacagim derdi mesala,bizde ailecek gider saatlerce beklerdik.
Ben 16 yasindayken Babam beni almanyaya getirdi,begenirsen burda kal dedi.Türkiyenin insaninin ve havasinin sicakligi burda yoktu,Türkiyeye gidip,okuyup adam olacagim dedim babama.kaderin cilvesi,Türkiyede okudum,mühendis oldum ama sonra evlenip yine almanyaya geldim.
Benim geldigim zamanlar video kasetleri vardi,cilginca video kaseti kiralardik,Babam Kemal Sunal,Annemde Ferdi Tayfur filmlerine bakardi.
Aksam oturmalari cok olurdu,gittigimiz yerlerde,ev sahibleri hep yeni filmlerden seyrettirirdi.herkesin oturma odasinda büyük bir sehbasi olurdu,misafir geldigi zaman,sehbanin üstünde yer kalmazdi.sigara icen cokdu,her gelen önce sigara paketinin önüne koyardi.
Hafta sonlari flohmarktlara giderdik,her hafta sonu baska yerde olurdu.pazartesi günleri aksamlari köyümüzün sokaklarinda cöp(sondermühl) bakardik,o zamanlar almanlarda para cokdu,yeni ve pahali ev esyalarinida atarlardi,biz Türklerde pazertesi aksamlari toplardik.bende cok iyi seyler topladigimi hatirliyorum.
benim geldigim zamanlar,cok misafirlik olurdu.her hafta sonu,ya bize gelenler olurdu,yada biz biryerlere giderdik.uzunca misafirlikler olurdu.öglen gider gece gelirdik veya yatilida olurdu.simdi alman sistemine gectik,nerdeyle akrabama bile randevu ile misafirlige gidiyoruz
Simdilik bu kadar sonra devam ederim,cokda uzun olmasin
Sponsor Reklam |
@akbaba
Demekki durum heryerde aynıymış
birde şunu unutmam ne zaman araba çöplüğüne gitsen muhakkak bir tanıdık görürdün
benimde aklıma alttaki yazıyı okuyunca geldi
ilk geldiğim zamanlar herkes bir Kayseri Platz dan bahsederdi
Bende sanırdım Almanlar buraya Kayseri nin ismini verdiler
ileri ki zamanlarda öğrendimki buranın ismi Kaiserplatz mış
Köln'de ilk günüm, herkes mark diye bir şeyden bahsediyor.
Bir devlet büyüğü sanıp bu Sayın Mark kim diye soruyorum. Adım oluyor Mark Ali!"
Konu hOrOz tarafından (05 Mart 2017 Saat 11:57 ) değiştirilmiştir.
@hOrOz
Sizin orada Kayseri Platz varmış, bizim oturduğumuz yerde genelde 3 ilden buraya gelenler olmuş, bunlar Sinoplu, Maraşlı ve Malatyalılar. Sinoplular alışverişe gittikleri zaman "Aşağı Hamburg'a gidiyoruz derlerdi". Birgün babama sordum, Hamburg Frankfurt' dan uzak değilmi, onların gittiği Hamburg değil Aschaffenburg dedi.
Laf almanca yerlerin (Platz, Markt, vesaire...) adi ile acilmisken bizim burdaki (Berlin) yerlerin büyüklerimiz tarafindan türkcesine cevrilisini yazayim:
Görlitzer Bahnhof ---> Gülizar banhof
Gesundbrunnen ----> Kesikburun
Hansaplatz ----> Hansoplatz
Ve buna benzer diger yerlerin genelde hep türkcesini söylerlerdi. Belki aramizda berlinden olan diger arkadaslar buna benzer yerlerin türkcesini daha ekler.
Bazende almanca kelimeleri türkce sözlerle söylerlerdi, örnegin Krankenscheine "Krankensahin" derlerdi. Veya bir tanidik Schmetterling diyemezdi "simertter Ali" derdi.
Elimde bulunan annemin ve babamin ve diger akrabalarimin buraya geldigi günlerden cekilmis siyah-Beyaz fotograflarina bakiyorum. Bakiyorum ve hüsran doluyor icim. Ilk trene bindigi anin dahi fotosunu buldum. Genceciklerdi, belki 20 varlardi veya yoklardi. Büyük ümitlerle geldiler ve gurbette yasamaya, calismaya basladilar. binbir türlü zorluklarla mücadele ettiler. Türkiyedeki akrabalarina para yolladilar uzun uzun mektup yazip haftalarca cevabini beklediler. Fotoda gördügüm sahislarin bazilari maalesef vefat etmis, digerleride yasliligin getirdigi hastaliklarla ugrasiyorlar ve coguda hic taninmayacak hale düsmüsler. Allah vefat edenlere rahmet eylesin, sag kalanlarada sihhatli uzun ömür versin.
Her Zaman diyorum kendime, keske gelmeseydim buralara, keske yurdumda kalsaydim, hep domates-ekmek yeseydimde gene oralari terk etmeseydim. Olmadi. Kader böylemis kabullenmek gerek. buralari görmekte varmis.
Dil bilmeden burada bizleri yetistirip bizlere bir gelecek hazirllamis olan o yüregi temiz insanlardan Allah razi olsun Insallah.
1979 Yilinda Almanyaya Geldim,Hemen Ayni Sokakta Bir Tane Alman Firini [Backerei] Var idi.
1969 Dogumluyum,Yani 10 Yasindaydim.
Babam Bol Miktarda Alkol Tüketirdi.
Babam Beni bazi ihtiyaclarindan Dolayi,O Firina [Backerei] Gönderirdi.
Malum ,Almanca Anlayip Konusamiyordum,Bu Sebepten isteklerini Bir Kagida Yazar,Bende O Kagidi.
Firinda Calisanlardan Birine Verirdim.
Bana Kagitda Yazanlari Bir Posete Doldurup , Cü$$$ Diye Beni Yollarlardi [Babam O Backerei Aboneymis Bunu Tabiki Sonralari Ögrendim]
-Asil Konu $u.
-Genelde Benimle Beraber Bir Tane,Fino Tarzi Ufak Bir Köpek Olurdu O Firinda!
-O Firina Geldiginde,Agzina Kagitttan Bir Poset Tutusturulardi.
-Köpek Bizim Oturdugumuz evin bir kac ev ilerisinde bir Eve Girerdi!
-Yani O Köpeginde Sahibi Ayni Sekilde Firina, Her Gün olmaksizin 5 Tane Sesam Brotchene Abone Olmu$.
-Kisaca Köpek Her Gün O 5 Brötchene Alip Sahibine Götürüyordu.
O Zamanlari,Nerdeyse Her 3.kapida Süt Siseleri,Firincinin Biraktihi,Brötchen Posteleri Oluyordu Ev Kapilarinda.
----$imdiki Zamanda Böyle Bir $ey Düsünebiliyormusunuz!
Bunlar Alinti Degildir,Yasadiklarimdir.
bu zaman da kapının önünde sabit şeyleri çalıyorlar
degilki yerde duran süt brotchche torbaları hayli hayli çalınır
Alsancak arkadaşım yüksel özkasapla Selda bağcan videosu arasında bir seçenek yapmam lazımdı, dedim önce seldayı dinlettirem, ardından yüksel özkasapa sıra gelir ama sen erken davrandın.
@Alsancak
az dinlemedim bu türküyü. herseyi ile tam bizleri, büyüklerimizin halini anlatiyor.
70´li senelerin ortalarinda muzik birde sinema tutkusu olurdu. berlinde ahir gibi yerlerde kücük, ufak sinema salonu kurarlardi. kücüktüm daha ama hala dünki gibi hatirlarim, ailece oraya giderdik ve o zamanin türk filmlerini hep birlikte izlerdik.
Orhan gencebayin veya ferdi tayfurun en son LP´lerini türkiyeden getirirdik. bazende kücük 45´lik oluyor galiba, o plaklardan alirdik. ZDF televizyonunda her cumartesi öglen vakti yarim saat dahi olsa türkler icin yayin yapilirdi. ailecek son saniyesine kadar bakardik.
Ayriyetten her aksam saat 21:00´de radyoyu acar ve "Burasi Westdeutscher Rundfunk Köln" diye programa baslayan türk yayini dinlerdik. Fakat 70´sin sonlarina dogru ve 80´li yillarin basindan sonra babam ve digerlerimiz bu radyoyu pek dinlemez olduk. her yayininda türkiyeyi karalamaya ve kötülemeye basladi. o zamanin almayadaki bütün solcularimi diyeyim artik neyin nesileri artik bu radyoyu resmen istila ettiler ve o güzelim radyonun yayin akisini tamamen türkiyenin aleyhine cevirdiler.
Hehehhe Köln Radyosu .. yayın başladımı evde ses çıkmazdı .. 40 dakika sessizlik
Birde kısa dalga radyo dan Türkiye nin Sesi Radyosu ...
cır cır öten o kısa dalga radyoların ibresi elde olurdu milimetrik hareketlerle en iyi yayın ayarlanmaya çalışılırdı ..
80 li senelerde Pazar günleri Türk sineması olurdu
iki film ya Ferdi Tayfur -Orhan Gencebay arkasından bir Kemal Sunal filmi
sinema terkedilirken her taraf çekirdek kabuğu
İzmirli bir tanıdık vardı .. bir gün misafirliğe gittik
size film izleteyim dedi ... büyük bir kaset getirdi ..
Grundig2000 marka aletin içine soktu .. TV de film göstermeye başladı
ilk defa Video denen alettle bu sayede tanışmış olduk
"Alamanya Alamanya, Türk gibi işçi bulaman ya..."
#MetinTürköz
Konu hOrOz tarafından (06 Mart 2017 Saat 20:44 ) değiştirilmiştir.
hOrOz@, bugün Ahmet Hakan'da kösesinde ayni sarkidan bahsediyor...
Alamanya... Alamanya... Umduğunu bulaman ya
Sirf Türkiye'nin Sesi radyosunu cizirtisiz dinleyebilirim belki diye o zamanin parasi 600 mark Grundigin son model kisa dalga digital radyosuna para vermistim.Maclarida hafta sonu kaliteli dinlerim diye.Mac zamani kabak cekirdeklerini alir yakinimizda yesilliklerde bir banka oturur maclari dinlerdim.Tek lüksüm buydu.
Neler gördük neler yaşadık bu el memleketinde
İlk okul 3 bıraktım geldik rahmetli babamın yanina
Hiç alışamadım sevmedim buralarıni
Rahmetli Babam ölüm döşeğinde ölmezden
Bir hafta on gün önce en büyük hatam
Sizleri buraya getirmek oldu keşke ben dönseydim
Sizler ile Türkiye'de yaşasaydım dedi
Ailece sevmedik alışamadık buralara
Ama kaldık çoluk çocuk bizlerin boyunu geçti
1970 yıllarının başı yerin 1000 metre altı
Zeche Fürst Leopold
En sağdaki Rahmetli Babam ortadaki Ahmet abi
hariç hepsi Rahmete kaldı
Abiler,Ablalar paranin gözü kör olsun
Ben cocuklumda hatirlarim yanis degilsem 6Aya bir Türk filmi (ARD,ZDF) de yürürdü en son olarak bi Sener Sen filmi hatirliyorum
Ama yinede güzel zamanlardi
Hey gidi Hey
Türkiye telefon ederdik kulibeden parayi su gibi icine cekerdi
Simdi türkiyeden gelenlere bakiyorum (enistelere) yedikleri önünde yemedikleri arkasinda ama bocaliyor
Türk kanalari var
Türkiye ile Telefon Flat
Türkiye ile Video görüse biliyorsun
Hey gidi Hey 😔😔
Cok güzel bir konu cok güzel paylasimlar
Hazirlayan arkadastan Allah razi olsun.
Şu anda 3 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 3 misafir)