Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az; Anlayışlı insana en küçük ima veya söz yeter.
Yazdırılabilir Görünüm
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az; Anlayışlı insana en küçük ima veya söz yeter.
Derdini saklıyan (söylemeyen) derman bulamaz; Derdini açmayan başkalarının yardımını görmez. Tek başın da çaresini bulamaz.
Adamın yere bakanından suyun sessiz akanından kork; Korkak ve çekingen görünen insanlar işlerini gizli yürütürler.
Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez; Eski dost daima dostuna sadıktır. Yeni dostların da her sözüne inanmamalıdır.
Ağaca balta vurmuşlar (neyleyim? sapı bendedir) demiş; İnsana en yakını bile kötülük edebilir.
Kurtlarla arkadaş ol, yalnız elinden baltayı bırakma. (Rus Atasözü)
Deve boynuz ararken kulaktan olmuş; Hakkından fazlasına tamah edenler ellerindekini de kaybederler.
Felek kimine kavun yedirir kimine kelek; İnsanların hiç bir zaman aynı seviyede ve aynı durumda olmayacaklarını belirtmek için kullanılır.
zengin parasiyla,fakir karisiyla oynarmis
Gülü seven dikenine katlanır; Sevilen insanın kusurları hoş görülür, nazı çekilir.
Gün doğmadan neler doğar; Hiç ummadığımız bir zamanda işlerimiz yoluna girebilir.
Dünya bol olmuş neye yarar, pabuç dar olduktan sonra.
Bu dünyada bolluk, bereket, güzellik, özgürlük, rahatlık, eğlence gibi insana mutluluk veren şeyler çoktur. Ancak bunlardan yararlanma imkanı olmayan kişiler için bunlar bir değer taşımaz.
Ağacın çürüğü özünden
Adamın çürüğü sözünden belli olur.
(Türk Atasözü)
sakla samani gelir zamani
ak akce kara gün icindir
damlaya damlaya göl olur .
( benden bu kadar )
Acı su da, tatlı su da berraktır. Görünüşe aldanma! Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan kendini bilendir. (Hz. Mevlana)
Yaşamda her şey olabilirsin, fakat önemli olan yaşam içinde insan olabilmektir. (Şems-Tebrizi)
Akıllı bir adam yalnız kendi tecrübelerinden,çok akıllı bir adam başkalarının da tecrübelerinden yararlanır.
Çin atasözü
Dereden gecerken at degistirilmez
Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer: Bilgisiz kişiler etraflarına faydalı olamadıklarından ve davranışlarında olumlu sonuçlar beklenmediğinden dolayı faydalı kişiler değildirler.
Açın gözü ekmek teknesindedir (olur). İnsanın tek amacı, öncelikle kendisi için gerekli, yaşaması için zorunlu olan, yokluğunu çektiği şeyi elde etmektir.
Mal bulunur, can bulunmaz.
Mal ve mülk kazanmakla elde edilir. Bugün kaybeden, yarın gayretli çalışması sonucu yine bulabilir. Ama canını kaybeden onu bir daha elde edemez. Bu bakımdan insan canının kıymetini bilmeli, onu tehlikeye atmamalı. Unutmamalı ki, sağlığı yerinde olan insan mal kazanabilir.
Bir adam yetiştirirsen bir kişi yetiştirmiş olursun, bir kadın yetiştirirsen bir aile yetiştirmiş olursun. (Afrika Atasözü)
Zararın neresinden dönersen kârdır.
Kişiyi maddi ve manevi olarak zarara uğratan ve zararı devam edeceği anlaşılan bir işten bir an önce vazgeçmek gerekir. Böyle davranılırsa, daha sonra uğranacak zarar önlenmiş olur. Aynı zamanda, uğranılacak zarar kadar da kâr edilmiş olur.
Sakla samanı, gelir zamanı.
Gereksiz görülen, işe yaramaz, değersiz kabul edilen en küçük şey günün birinde lâzım olabilir. Bu sebeple önemsiz gördüğümüz şeyleri atıp elden çıkarmamalı, onları saklamalıyız.
;) Birgün yararını görürsün
`mevzubahis olan vatan ise, gerisi teferruattir`
Eğilen baş kesilmez
Bize teslim olan, hatasını anlayıp af dileyen, bize sığınan kişi bağışlanmalıdır. Bu davranış TUrk-İslAm geleneğinin Onemli bir kuralıdır.
Yemeyenin malını yerler (üstüne bir bardak su içerler, demine Hû çekerler).
Kimi cimri kimseler para ve mallarını biriktirirler ama harcamaya, yemeye bir türlü kıyamazlar. Ne var ki, onların kıyıp da faydalanamadığı bu para veya malı sağlığında, gücünün yetmediği kişiler; öldüğünde de mirasçıları bir güzel yer. Bu bakımdan, insan kazandığını sağlığında yemesini bilmelidir.
Dem: Yaşanılan zaman.
Hû çekmek: Allah adını anmak, dervişlikte veda etmek.
Fare (sıçan) deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (kıçına) kabak bağlamış.
1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir.
2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.
Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır.
Bir sırrın yayılması istenmiyorsa, kimseye söylenmemelidir. Sır ağızdan çıktı mı hemen yayılır, gizli kalmasını önlemek çok zordur. Çünkü insanın merak ve dedikoduya eğilimi vardır. Bu eğilim sır olan şeyin dilden dile dolaşmasına, toplum içinde yayılmasına yol açar.
Eğer ile meğeri evlendirmişler, keşke diye bir çocuk doğmuş.
İnsan başarılı sonuca boş söz ve hayalle değil, çalışarak ulaşır ancak. Bu sebeple "bu iş böyle, şu iş şöyle olsa, şu şartlar yerine gelse" gibi sözler sarf etmekle insanın eline bir şey geçmez. İnsan bir şey kazanmak istiyorsa hareket etmeli, çalışıp çabalamalıdır.
atasözü degil ama,bu satirlar hosuma gider.
nasilki seytanin vesvesesine yenilip Allahtan ümid kesmezsem..
düsmanimin doldurusuna gelip,sevdigimden de ümid kesmem.
Karşındakine sevgini, aşkını verecek kadar yüceyse HİSLERİN . . . Başkalarına bakmayı düşünmemeli GÖZLERİN...
Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pişman olmaktan iyidir! (Sadi Şirazi)
Her inişin bir yokuşu (her yokuşun bir inişi) vardır.
Hayatın akışında hiçbir durum olduğu gibi kalmaz. Olumlu, olumsuzu, iyi, kötüyü, yükselme, alçalmayı; başarı, başarısızlığı kovalar. Bunun tersi de kaçınılmazdır. Bu bakımdan işleri bozulan, başarısızlığa uğrayan kimse üzülmemeli; kötü durumunun devamlı olmadığını bilmeli, umutvar olmalıdır.
Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele.
Kişi önce kendisine yapılacak gönül kırıcı, küçük bir eylemin kendisinde bırakacağı etkiyi düşünmelidir. Sonra da bu eylemin daha ağırının başkasına yapılmasının doğru olup olmadığının kararını vermesi gerekir.
Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.
Gittiğimiz yolda, tuttuğumuz işte ilerlemek istiyorsak acele edip telâşa düşmemeliyiz. Yavaş yavaş ama güvenli, gerekli bir tempoda, emin adımlarla yürümeliyiz. Böyle hareket etmezsek, aceleciliğimiz yüzünden sürçebilir, yolumuzu şaşırabilir, sonuca da ulaşamayız.