Hukuken ama öyle suç işlemiş oluyorsunuz. Sen kendi öyle hissetmeye bilirsin, tabikide büyük suç değil insani açıdan bakılınca, ama hukuki açıdan suç suçtur.
Ben sana söyleyim niye böyle oluyor.Eşek herifin biri çıkıyor, diyorki, "aman sakın söyleme, maaşını keşiyorlarmış". Bu lafı deyip insanaları yanlış yola iten cehennemde cayır cayır yansın. Her cami cemaatinde, her kahvede, bir iki tane böyle salak "bay çok bilmiş" vardır. Duyanda, tabiki kendini devletten daha üstün zekada sanıyor ve kendine göre plan ciziyor. Ondan sonra ben ne yaptım.
Zaten senin ilk hatan, sırf zamanında yabancılar polisine gitmek. Yabancılar polisi sana sırf oturum ile bilgi verebilir. Sana emekli ve hastalık kasası hakkında bilgi veremez. Akıl var, mantık var. Hepsi ayrı şeyler.
Sana yabancılar polisi şunu diyecek: Bana bir tanr Rentenbezugsbescheinigung getir gayınbabanı ve gayın annenin. Eğer aylıkları Almanyada yaşamak için yeterliyse, ikişer sefer 10 Euro işlem parası alacak, ve oturumu Almanya'ya gelmese bile ölmez diye bir belge verecek. Bu belgenin adı Bescheinigung nach § 51 des Aufenthaltsgesetz. Başka bir şeye yabancılar polisi karışmaz.
Emekli kurumuna gidince, eğer orda nadir olsada salak bir memura dek gelirsen, sana Türkiye'den hesap bilgisi isteyecek. Söyle o salağa, Almanca ve Türkce olan "Arbeiten in Deutschland und in der Türkei" adlı broşüre baksın. Orada dediklerim yazıyor.
Krankenkasseye sakın uğrama. Gayınbaban gitsin, dediğim gibi gitsin SGK ve maaşını Türkiye ye istetsin. SGK daki memur ne zamandan beri burda Türkiyede uzun kaldığını sorarsa, daha yeni desin. Memur öyle yazar yollar ve konu kapanır. Beş sene, on sene oldu derse, Krankenkasse dürtebilir.
Ha şunuda söyleyim, tahmin yürütmiyorum. Yetkiliyim!!!