Fatih Altayli 02.10.2018 Yazisindan Alintidir Okumak isteyen buraya Tiklayip Gazeteden Okuyabilir
Yarım ağız bile değilmiş
“Avrupa Futbol Şampiyonası finallerini yarım ağızla istedik” başlığıyla şöyle yazdım bir kaç gün önce:
“Ben size söyleyeyim, Türkiye zaten bu turnuvayı düzenleme arzusunu son birkaç ayda kaybetmişti.
Ekonomideki gelişmeler, kimi yatırımların durdurulmasına yönelik alınan kararlar arasında 'Yahu şimdi bu işi de başımıza sarmayalım' havası egemen olmaya başlamıştı.
Bazı statların yenilenmesi, organizasyon için harcanacak birkaç milyar dolarlık bütçe Türkiye’nin bugünkü koşullarında çok uygun görülmüyordu.
Bu yüzden de Türkiye son dönemde bu işe fazla asılmadı.
Oluruna bıraktı.
Oluruna bıraktırıldı."
Kimileri kızdı, kimileri dalga geçti benimle.
Eee, ne oldu şimdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dedi: "Çok da önemsemedim. Neticede masraftan kurtulmuş olduk”
Eee, haksız mıymışım!
***
UEFA raporu ne diyordu?
Avrupa Futbol Şampiyonası finallerini bizim çok istemememizin yanı sıra UEFA’nın iki aday ülke ile ilgili raporu da zaten pek lehimize değildi. Raporda “Türkiye’nin sunduğu projede insan haklarının korunmasını garantilemeye yönelik bir aksiyon planı yoktu” denilmiş.
Ve olumlu olumsuz yönler şöyle sıralanmış:
- Spor Bakanlığı’nın tüm altyapı yatırımlarını finanse edeceğini göz önünde bulundurmak lazım. Ancak bununla ilgili bir bütçelendirme sunulmadı.
- Final maçının oynanacağı Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda 2020 UEFA Ligi finali de oynanacak. Ancak zamanlama bu statta yapılacağı söylenen renovasyonu riske atıyor. 2020’ye yetişmeyeceği için renovasyon askıya alınabilir. 2024’e yetişmesi şüpheli.
- Maçların oynanacağı kentlerin Avrupa ile demiryolu bağlantısı çok sınırlı. Konya, Bursa, Kocaeli ve Eskişehir’de konaklama ve toplu ulaşım turnuva için yeterli değil.
- Ev sahipliği yapacak kentlerin bazıları birbirine çok yakın. 2 saatlik bir sürüş süresi içinde. Trabzon ve Gaziantep ise 6 ila 11 saatlik bir sürüş mesafesinde.
- Trabzon ve Antalya demiryolu ağına bağlı değil.
- Organizasyonun başarısı tüm kentlerde ulaşım projelerinin tamamlanmasına bağlı.
- Kentlerin büyük bölümünde konaklama kapasitesi çok sınırlı.
- Taraftar zonlarına toplu ulaşım sınırlı.
- Alkollü içki sınırlamaları sponsor olması muhtemel bira firmaları ile uyuşmazlık nedeni olma riskini barındırıyor.
***
Yani ne oluyor ne demek istiyor ???
Kimse öküz altında buzağı aramasın