Var cözümü var. Bir güzel git bir hocaya sor. Büyük ihtimal o parayi baska yere bagislamam gerekecektir.
Hakli olsan da.. aradan 20 sene gecmis.. ben nasil bulayim adami kos koca italya da..
Beceriksizler forumDogru yeri olmasa da, ondan dünyadan ayiranlara bol dua ediyoruz..
Sponsor Reklam |
Var cözümü var. Bir güzel git bir hocaya sor. Büyük ihtimal o parayi baska yere bagislamam gerekecektir.
Arkadaslar tum yazilar okudum ve eski gunleri hatirladim ve guldum vaay eski gunler dedim.
Bende basimdan gecen bi olayi anlatayim yil 1990 yugoslavyada cok dolandiricilik oldugunu giden arkadaslar soyluyordu helede benzin istasyonlarinda dikkat edilmesi gerektigini tembihlediler bana ve ben ilk defa arabayla gidiyorum ve yalnizim uzatmayayim yugoslavyaya vardim petrole calisan geldi doldur dedim fakat adam pompayi sifirlamadan dolduracak baktim sifirla da doldur dedim adam pompayi yerine koydu ve git sana benzin yok dedi gecenin bir yarisi nereye giderim diye baya dil doktum tabiki turkce biliyordu yalvardim ve sonucta aldim benzini ama odemeye gelince yine fazla istedi istasyonda da uc dort kisi vardi bu kadar degildi dedim ama nafile odedim sonucta.
Sene 1987 kardesimle 2 araba Yola ciktik Sofia yi 15 km. Gectik Motor durdu bir daha calismadi . Opel Manta .Pazarcik kasabasina kadar kardesim cekti. Bu sirada cekme ipi kopa kopa bir metreye Indi.
O zaman Bulgraristan kominizimle yonetiliyor. Telefon ne gezer o zamanlar. Neyse Park yerinde Bulgar araba yardim Serivisine Rast geldik .Bulgar Lada ninin arkasina bagladi Yola koyulduk vakit oldu aksam isiklar yanimiyor Aku bitti . Gumruye geldik bulgar Benden buraya kadar Turkiye tarafina gecemem dedi bizi gumrükte birakti. Arabayi iterek gumrükten Turkiye,ye gectik. Edirnede o zamanlar Opel servisi yok .siradan tamirciler ugrasti yapamadilar .Kardesim cocuklari alip Yola cikti. Bir gün sonra Touring otomabil kurumunun cekiciysiyle Istanbul a Yola ciktik gunlerden cumartesi . Pazartesi Opel servisine vardik Dolapderede demez mi ustalar izinde sadece parca verebiliriz.dunyam basima yikildi.anadolu yakasinda küccuk bir Opel servisi var oraya gidin dediler . 2 saatte köpruyu gectik vardik Service .Ariza motora yag karisiyor ve atesleme yok dedim, abisinin arabayi hic indirmeden topkapiya gidin ancak bu arizayi Bosch sevisi yapar . Tekrar geriye topkapiya Bosch servisine vardik. Ariza tespit makinasini bagladilar. 5 dakiakada tesbit edip Steuergeräte i degistirdiler. 750 Mark Ödeyip Boluya Yola ciktik.
Konu Cankan14 tarafından (23 Ekim 2016 Saat 22:33 ) değiştirilmiştir.
O kadar anim var ki hangi birini anlatayim.
Isin garibi bugun 17 augustos ve Turkiyede depremin oldugu sabah 1999’da biz Kayseriden toplam 3 araba yola ciktik. Babam sagolsun cikacagimiz gunden bir gun once arabanin arka yaylarini degistirmis. Arabayi yukledikten sonra baktikki yaylar o kadar adi ki resmen araba coktu ve lastigin ust kismi nerdeyse gorunmuyor. Buna ragmen babam sinirlenip yol aldi ve yola koyulduk. Inanin bana araba duz yolda giderken bile yere degiyordu ve degdigi yerden ates atiyordu. Bunu goren diger yol arkadaslarimiz bizim arabadan ablami yanlarina aldilar ki arabanin arkasi biraz olsun kalksin diye. Buda yetmezmis gibi o yillarda cok meshur comlek peynirleri vardi. Babam bunlarda agirlik yapiyor diye yolda rastgelene dagitti. Herneyse Bolu’ya vardik. Bir de baktikki deprem dolayisyla Tem’i kapatmislar. Eski yoldan ve deprem bolgesinin kalbinden gecmek zorunda kaldik. Yollar ana baba gunuydu. Hatta o sabah ciktigimizda haberlerde bir binanin bir benzin istasyonunun catisina yaslanip dusmeden son anda kurtuldugunu kendi gozumuzle olay yerinden gecerken gorduk. Bu goruntuyu asla unutamiyorum. Normalde Kayseri-Kapikule 12-14 saat arasi surerken biz deprem dolayisiyla 1 gunden zor ciktik Turkiyeyi.
Macaristanda (Avusturya gumrugene varmadan) son benzinlerimizi aldik. Gumrukte ablamin daha once bindigi arabayi durdurdular ve gecirmediler. Bizler ise Avusturya da ilk benzinlikte durup beklemeye koyulduk. Aradan 1 saat gecti ve hala ortaliklarda yoktular. Bu yuzden ben ve yolcu arkadasim emniyet seritinden yuruyerek tekrar gumruge kadar vardik. Tam o sirada ablamlar gumrukten geciyorlardi ve bizi gorduler. Islemlerin bu kadar uzun surmesinin nedenini sorduk. Ve dediler ki, son aldigimiz benzin istasyonunda odeme yapmadan devam etmisiz diye bize durdurdular. Tekrar benzin istasyonuna gittik ve odemenin gercekletigini kamerada ispat ettik. Megerse benzin alan arkadasimiz benzini aliyor ve o sirada babasi odeme yapmak icin iceriye giriyor. Yogunluk dolayisilya tam o sirada da arkadasim arabayi ileriye aliyor ki yer acilsin diye. Neyse bunlara soyledik ki arabalar ilk benzin istasyonun da park edili. Siz ilerleyin biz ise yuruyerek geliyoruz. O esnada yururken sagima baktim. Birde ne goreyim, araziden bir asker cikti elinde silahla birlikte. Bize yonelip vize diye sordu. Arkadasim pasaportunu cikarip uzatti ardindan bana sordu. Bende aceleden yanima almaya unutmusum. Asker sorgusuz sualsiz direk elime kelepceyi gecirdi. Dedik ne oluyor? Seni yukarda ki kulubeye goturecegim dedi. Aradasim da benimle birlikte geldi ve bizi sorguya cektiler. Durumu anlatmama ragmen beni birakmadilar ve iceriye attilar. Arabamizin rengini plakasini ve nerde oldugunu soyledim. Askerler arabamiza kadar varip bizimkilerden pasaportumu almislar bizimkileri korkutmuslar. Oglunuz Viyana da mahkemeye cikacak diye. Aradan yarim saat kadar gecti ki baktim beni iceriden cikarip komutanin odasina goturduler. Baktim komutanin elinde benim pasaport. Icim o an bir rahatladi size anlatamam. Elinde cek defteri gibi bir defteri acip yanimda pasaport bulundurmadigim icin ceza kesti. Isin ilginc tarafi yanimda para da yoktu Sagolsun o sirada beni bekleyen arkadasim cikardi 30 Marki. Ardindan bize iyi bir firca daha cekip bir daha pasaportsuz adim bile atmamamizi soyledi ve bizi saldilar. Tekrar benzin istasyona vardigimizda ve bizimkilerin beni gormesiyle birlikte gozlerden dokulen yaslari ve o anki mutlulugu sizlere anlatamam
bu sene 1ci ayda trye gittim giderken hersey güzeldi dönerken bulgarda sis lambam patladi ve araba alev amlaya basladi
o lanet ülkede böyle bir talihsizlik bayagi bir rezillik cekmistim
evet ustalar bende sag saglim dün aksama dogru almanyaya geldim.cuma ankaradan cikmistim.ama sunu söylemeden gecemiyecegim.yollarda kuyruklarda beklemeden tir yollarindan yada acil gecis yollarindan sollayarak ileriye giden arkadaslara söylüyorum.ben hakkimi helal etmiyorum.bizi herhalde enayi zannediyorlar.
Allah herkese sabir versin.
Konu tempo66 tarafından (15 Eylül 2017 Saat 04:29 ) değiştirilmiştir.
10 sene felan önceydi. Türkiyeye ilk defa araba ile gidiyoruz, iki ufak cocuk, tek araba, heyecan dorukta. Neyse besmele diyip ciktik yola, Allaha sükür sirbistana kadar gayet güzel geldik. Belgradi gectikten sonra bir an arabanin icine bir koku geldi, eksoz/gaz/benzin benzeri bir koku. Eyvah dedik, bulgar/sirbta motor bozulmaz insallah derken, korktugumuz basimiza geldi diye tedirgin olduk. Otoyolda cektim arabayi kenara, motora bakiyorum birsey yok, arabanin altina, eksoza baktim, birsey yok. Neyse, biraz daha gidelim dedik bindik gidiyoruz, koku daha da fazla gelmeye basladi, hortumlardan biri patladi galiba diyip düstük telasa, durdurdum arabayi tekrar kenarda, cocuklar hanim 10 numara tedirgin, tekrar kontrol ettim, birsey bulamadim, sonunda aldim telefonu elime, yapacak birsey yok ADAC yi arayacagim derken, hanim da cocuklara birseyler almak icin bagaji acti ve torbalardan birsey alirken beni cagirdi, ...elinde ne tutsun dersiniz, yolda birsey pisiririz diye yanimiza aldigimiz o kücük tüp ocagi!!!! Meger sibopu gevsemiz gaz kacirmaya baslamiz!!! Gülermisin aglarmisin dedim. Sonuc olarak tabiki rahatladik ve güldük ama ben epey sinirlendim. Aldim o bildiginiz kücük mavi yuvarlak gaz tüpünü, George Hagi baaabinda, üstüne yükledigim sinir adrenalini katarak, güzel bir voley vurusu ile Belgrad otoyolunun kenarindaki ucusuz bucaksiz yesilliklerine gönderdim Belki halen orda cürüyordur kerata .
Sonra yolculugumuza devam ederken yesilliklerin icine vurup gönderdigim o mavi tüp aklima geldi ve cevreyi kirlettigim icin kendimden utandim
Konu santicuma tarafından (16 Nisan 2018 Saat 21:03 ) değiştirilmiştir.
Sene 1989.Benim Yas 14. Amcam yengem ve iki amca cocuklari ile 54 PS Passat Diesel ile yola ciktik.
Araba tika basa dolu. 30-40km gitmeden ben uyumusum. Yengem beni yugoslavya da bir uyandirdi.Oglum karnin ac mi tuvaletin varmi diye.
10km gitmeden tak ben gene uyumusum. Sonra bir uyandim karanlik.Tesisdeyiz herkes uyuyor.
Arabanin yaninda el feneri ile bir Adam geziyor. Cami indirdim Adama almanca ingilizce karisik nerde oldugumuzu soruyorum. Adam anlamadigi icin türkce söylenmeye basladi.
Bir baktimki Türkiyedeyiz.
Yani butün yolculugu uyuyarak gecirmisim. Bu olayi amcam ile yengem hala anlatir konu acilinca.
bzimde izin dönüsü Ankara Istanbul arasinda soygun olayi olmustu .arabanin camini kirip cantayi almislardi meaelsef pasaport para altinlar hepsi icindeydi .o izin dönusu bizim icin zehir olmustu.
Arkadaslar siyah boyna veya sirta asilan cantalar varya yani bildigimiz memur cantalari degilde onlarin bir kucugu,onlari boynunuza asin,siz nereye canta oraya;-)ben bozuk paralari arabanin bos biryerine koyar otobanda bozdur bozdur maut verirdim..5/10 luk yapip boynumdaki cantanin bir bolumune koyar oradan yemek ve benzin icin harcardim..
Tomar tomar eurocuklarda gorunmemek sartiyla circirli bolume koyup gostermez hic cikartmazdim..pasaportlar,kimlikler,araba kagitlari,harcayacagim paralar izin boyu heryerde herzaman benle gezerdi,makasa karsida elim cantamin uzerinde olurdu..
Benim yegen ,ya dayi sen bu cantadan,cantada senden hic ayrilmiyor,ne var bunun icinde derdi..
Siz de boyle yapin,arabada degerli esyalarinizi yalniz birakmayin..
Zor bisey degil..dikkat devamli iyidir..
ALLAH a sukur bugune kadar da soyulup bir is basima gelmedi..
Şu anda 3 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 3 misafir)