Ermeni soykırımı yalanına karşı “Perinçek-İsviçre Davası”yla Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) kazandığı zaferi Fransız tarihçi Maxime Gauin Aydınlık’a değerlendirdi. Gauin, kararın dış politika açısından Türkiye’nin konumunu güçlendireceğini belirtti. Bu kararla AİHM’in sürekli olarak benimsediği hukuk felsefesini yeniden teyit etmiş olduğunu da vurgulayan Maxime Gauin şunları söyledi: “Bu kararın Türkiye’nin konumunu güçlendireceği rahatça varsayılabilir. Türkiye, resmi olarak 2005’ten beri, fiilen ise 1978 Ecevit hükümetinden bu yana, tarihçilerden oluşturulmuş bir komisyon kurulmasını savunuyor. Ermeni tarafının bu teklife vereceği yanıtla ilgili hayallere kapılamayız. Çünkü Ermenistan Cumhuriyeti arşivleri ya da Watertown-Boston’daki Ermeni Devrimci Federasyonu -Taşnaksütyun- arşivleri bağımsız araştırmacılara bile açık değil. Ancak; artık Batılı ülkelerde “tartışacak bir şey yok” demek daha da zor hale geldi. Çünkü AİHM ‘Ermeni soykırımı’ tartışmasının meşru olduğunu iki kere teyit etmiştir. Bununla beraber, bilimsel çalışmaların yaygınlaştırılmasını sessizce ve sabırlı bir şekilde sağlamak yalnızca Türk hükümetinin değil, aynı zamanda Türk toplumunun ve yurtdışındaki Türklerin sorumluluğundadır. Osmanlı’nın son dönemini çalışan saygın tarihçilerin görüşlerini Holokost inkarcılarının anti-semitik yalanlarıyla kıyaslayanlar hakkında Batı Avrupa’da hakaret davaları açma zamanı da gelmiştir.”