Notice: This is an old thread. It was started 2196 days ago, there may be recent replies. Consider making a new thread before posting.
@birbey sana katiliyorum..
Mesele her ortamda guzel tartisabilmek yumruklari degil zekalari tokusturmak,kurunun yaninda yasida yakmamaktir,goruluyorki su ana kadar her harukilade fikirler paylasilabiliyor..
Sorun zeka yetmeyenin tartismaya acik olmasi degil anlatimlarini masaya vurarak kavgasi bir sekilde kendini ifade etmeye yelkenmesidir..
Elbette forum kurallarina uymaliyiz,siyaset rencide edici davranislar olmamali..su ana kadar bunu goremedim..
Sakli bilginin kimseye bir faydasi olmadigi gibi paylasim paylasdikca guzeldir..
Almanlar ve velismis toplumlar gibi her Platformda tartismayi artik ilke edinelim,sirkilmenin ve akli kullanmanin zamani geldi de geciyor bile..
Burada hic ummadigim arkadaslar guzel fikirler yazdi..
Saygilar..
Konu webci tarafından (26 Nisan 2018 Saat 08:38 ) değiştirilmiştir.
| Sponsor Reklam |
"Tartışma kültürü" derken? burada belirleyici sence ne oluyor kardesim? bence herkesin düsünceleri önemli. Bence burada kimsenin kimseyi düsüncelerinden dolayi ama cahil ama kültürlü dislamaya hakki yok.Birbey 3.0 Nickli Üyeden Alıntı
Selamlar
Tartışma kültürü demek, tartışırken belirli kuralla dikkat edilmesi gerek demek. Bu kurallar, bağırmamayı, agresifleşmemeyi, rencide etmemeyi, başkasının yazısına yorum yapılıyorsa önce onun yorumunu TAM okuyup düşünüp öyle cevap vermek demek. Ayrıca bir insan farklı görüşte olsa bile onu bir düşman olarak görmemek demek. Kültür demek, senin yorumladığını gibi eğitim durumu kastetmiyor. Insan gibi yaz demek. Doktor vardır hayatda kültürsüzdür, çoban vardır kültürlüdür.
Konu Birbey 3.0 tarafından (26 Nisan 2018 Saat 10:30 ) değiştirilmiştir.
Yok güzel kardesim, öyle degil kimisi tartisirken sesli konusur kimisi sakin evet sacmaliyorsa sana katilirim ama bak buradaki karsilastirmadada bi gariplik var eğitim durumu kastetmiyor diyorsun Doktor ve Coban arasinda karsilastirma yapiyorsun, hatta senin bana cevaben yazdigin yazida bile ufak bir agresiflik seziyorum sanki.
TVler gelişim evrimini arzu edilen düzeylere ulaştıramamış toplumların en büyük görsel eğitim aracidir.
özellikle son yıllar da canli yayinlarda izleme rekorlarına koşma sevdasında ki kanallar da öylesine durumlar varki tartışmanın veya fikir alış verişinin, dayatmaci, kendini kabul ettirme tartisma adabinin cok uzaginda etki altina alma gibi eylemleriyle hiçte iyi örnek olunamıyor.
hepimiz sabah evden cikip tekrar aksam eve gelene kadar bircok yerde cok kez tartismalara sait olup karsimizdakinin ne kişiliği ne kültürü hakkinda bilgi sahibiyizdir,Bir anda alevlenen tartışmaların, kavga-gürültü ve hatta cinayetlere sebep olduğunu ya okuruz, ya duyarız ya da görürüz.
yol verme tartismasi,yan bakti tartismasi,kari kiza omuz atti tartismasi,tv lerde koca adamlarin birbirlerine saldirmalari,fikirlerini herkesin kendi begendigi sekilde karsiya empoze etmeye calismasi,,
tüm bunlari güncel hayatta yasiyoruz,,
siddet toplumu olmamizin yegane sebebi bize bilincaltimiza empoze edilen düsman pisikolojisi,,yuzyillardir savasiyoruz,heryerde düsmanimiz var,uc tarafimiz düsmanlarla cevrili,yunan düsman,arap düsman,abd düsman bati düsman..
düsmanliktan günlük hayatimiza ayiracak zaman bulamiyoruz,,
bence tartisma kültürünün bizdeki sorunu bilincaltimiza yerlestirilmis düsmanlik pisikolojisi,,
daha öncede yazmistim;cia 1950/1960 larda cesitli deneylerle toplumlarin beyinlerini yikama operasyonlari deneyleri gerceklestirmis,gerek siringa injekte edilerek gerek gidalara organik katkilar ekleyerek,bunlari test etmistir,,,ozamanlar bir sadece bir varsayim olarak görülen bu dedikodular zamanla gerceklesmis,hala günümüzde zayif ve bilgiden uzak gelismemis toplumlar uzerinde etkisini algi operasyonlariyla göstermektedir,,
olaylari okumak icin kahin olmaya gerek yok,
bizim tek derdimiz hala kurtulamadigimiz ve empoze edilmis olan düsman pisikolojisinden kurtulmamiz,,hala ulkemizde bazi gerceklerin farkina varilmamasi uyuyan aslanii uyarmamak icin dedikodular dünyasi yasanmasi istenmekte,toplum bilincli bir sekilde siddetin icine atilmaktadir,,
yani simdi bu yazdiklarimin bu konuyla ne alakasi var diyeceksiniz,konu tartisma kültürüne geldiginden,tahammülsüzlüge geldiginden yazma geregi duydum,,
Konu webci tarafından (26 Nisan 2018 Saat 10:56 ) değiştirilmiştir.
Birbey Hemserim, yazilarini okumadan yazmam, aslinda sen benim yazdigimi okumadan yazmissin.
Bir mesajda hemen cevap niteliginde yazmis sonra da benim yazimi okuyup tekrar yazmissin.
Yazdiklarina Tam olarak katilmiyorum. Türkiye hükümeti vatandasini satmaz. Önceki Hükümetlerde
böyle seyler olurmu bilmem basima gelmedi vede duymadim, sadece Dresnerbank ile Merkez bankasi
isbirligi sonucunda almanyanin bilgisi disindaki hesaplar ortaya cikmisti diye birseyler yazmisti gazeteler.
O zamanlar hergün gazete okurdum. Hatirlarsaniz Merkez bankasina 50.000 DM yatiran Türkiye´ye bir
Araba getirebilir demisti hükümet.
Gelelim günümüze, Avrupa birligi ile yapilan anlasmalar öyle dünden bugüne yapilan anlasmalar degil.
O anlasmalar ile Yatirimlar yapiliyor Firmalar kuruluyor, ben Televizyon seyretmeyi pek sevmem sadece
günde 1 yada en fazla 2 saat kadar izlerim; genelde izledigim Belgesel türleridir, gecenlerde izledigim bir
Belgeselde Vestel firmasinin 1 günü anlatiliyordu, sonrasinda Türk Hava yollarinin belgeselini izledim.
Özet olarak Türkiye Ekonomik olarak zaten Avrupa birligine girmis, Sirf alman firmalarinin Türkiye´de
4000 den fazla yatirimlari var. Gecende bir tartisma konusu izledim Bosch Türkiye var adamlar 1 gün
grev yapsa Avrupadaki otomobil üretimi tamamen durur. Bunlar öyle kolay yatirimlar degil, sen bakma
Politikacilara, yine bir secim zamani yine kendi halkina hos görünmek icin yine Türkiye karsiti söylemler
basladi, gecen seneyi unutmadik, Merkel Türkiye´deki firmalari geri cagirdi hic biri onu dinlemedi bile.
Politaka daki dönenleri Sirketler takmiyor adamlar is yapiyor nerede kazaniyorlarsa oraya yatirim yapiyorlar.
Son söz: Görevli olarak buradaki konunun icerigine dikkat etmek zorundayim, yorum yaparken siyasete
fazla girmeden Ekonomik acilarida göz önüne alarak yazalim.
Kolay Gelsin!
Arkadaslar tartisma derken siyasi tartisma anlasilmasin onun yeri burasi degil. Burada neredeyse tüm Türkiye disinda yasayan Türkleri ilgilendiren bir yasa ve ciktigi anda magduriyetler söz konusu, bunu biz yurt disinda yasayanlar konusmayacakta Sivas, Tokat ta hamamdaki tellakmi konusacak, sorun direk bizleri ilgilendiriyor 3 maymunu oynayip basimiza felaket gelmesinimi bekleyecegiz.
Konu aslinda bilgi amacli paylasiliyor kimi arkakaslarin durum degerlendirmesi fikrini söylemesi karsilikli saygi, seviyeli ortamda sürdürülmeside elbette olagan karsilanmalidir. Direk siyasete girilmesi tabiki bu ortamda mümkün degildir ancak bu meseleyi basimiza dert eden siyasileri uyarmak yasa cikmadan biz yurt disinda yasayan vatandaslarin magduriyetlerini en alt seviyeye indirecek kadar degisiklige ugratilmasini saglatmakta kendi özel ortamimizda hepimizin yapmasi gereken sey olmalidir.
Benim buradaki yazismalarda gördügüm kendi siyasi düsüncesi dogrultusunda haraket edip sirf sorumlu siyasetcileri korumak adina kendine cevresine icinde yasadigi topluma zarar getirecek bir yasayi alkislama derecesine varan saksakciligi kesinlikle dogru bulmuyorum.
Elbette hepimizin kendimize göre siyasi görüslerimiz var olacak bunu körü körüne sorgusuz sualsiz bir destek haline getirirsek nerde bizim kendi kisiligimiz nerde insan olmanin gerektirdigi kendine cevresine ülkesine olan saygisi sevgisi, dünyada ne tek biz nede ayni görüsten olan insanlar yasiyor hepimiz ayni gemideyiz gemiyi batiracak gerginliklerden kacinmazsak suyun dibine hep birlikte inecegiz biline.
Konu hekimoglu tarafından (26 Nisan 2018 Saat 11:20 ) değiştirilmiştir.
Sokaktaki insan karmaşık konuları kavrayabilir mi? Onun yerine uzmanlar karar alsalar herkes için daha iyi olmaz mı? Eğer kararları halk alacaksa halkın eğitimli olması gerekmez mi? Doğru karar almak için eğitimli olmak şart değil midir?
Dağdaki çobanla üniversite mezununun aynı olmadığı düşüncesi vardır çoğumuzda. Çünkü hepimize, en doğru kararları sadece konuyu bilen uzmanlarının alabilecekleri öğretilmiştir. Üstelik bu görüşü haklı çıkaran birçok örnek de vardır hayatımızda. Her gün birçok konuda uzmanların ne kadar bilgili olduklarına şahit oluruz. Mesela hastalandığımız zaman, ne yapmamız gerektiğini doktorumuz bizden daha iyi bilir. Doktorla hasta arasında ne eşitlik vardır ne demokrasi. Üstelik bu durumdan hiçbirimizin bir şikâyeti de yoktur. Doktorlar söyler biz yaparız.Hepimiz demokrasilerde, kararların halk tarafından alınması gerektiğini bilsek de çoğumuzun içinde bir şüphe vardır,bir türlü emin olamayız.
İşin uzmanlarına gerçekten güvenebilir miyiz?
Uzmanlar, eğitimleri gereği kendi alanlarında “derin” bir görüşe sahip ama genellikle diğer alanlara karşı “ilgisizlik” içindedirler ve bu nedenle çok boyutlu konularda karar alırken büyük yanılgılar içine düşebilirler.
Uzmanların en belirgin özelliği kendi haklılıklarını abartmalarıdır. Çoğu zaman da neyi bilmediklerini bilmek konusunda pek yetenekli değillerdir.
Öte yandan çoğunluğu oluşturan “ortalama insan”, gündüz çalışır, akşamları ise TV izler. Dünyaya magazin penceresinden bakar ve hemen her konuda bilgisi sınırlıdır. İyi bildiğini zannettiği konulara bile bilgisi yüzeyseldir. Algıları, yaklaşımları, refleksleri, ait olduğu sosyal grubun özelliklerini yansıtır. Kendisine yöneltilen propagandayı çoğu zaman sorgulamadan benimser. Kronik bir unutkanlığı vardır, konuları analiz edemez ve karar almakta zorlanır.
Fakat bu kadar yüzeysel olan, bu kadar bilgisiz olan ve uzmanlara kıyasla hiçbir derinliği olmayan bu insanlar bir araya geldiklerinde fevkalade isabetli kararlar alabilirler. “Belirli koşullar” sağlanırsa sıradan insanlar, uzmanlardan daha iyi performans gösterebilirler. Bu şartlar sağlandığında, “ortalama bir zeka ve bilgi” seviyesinden oluşan büyük kitleler, “mükemmel” kararlar alabilirler.
dagdaki coban ve doktor varki,,!!
@webci
güzel yorumda bulunmussun.
ama yukardaki yazdigin yorumun sana ait olmadigini baska bir sayfadan kopyalayip ekledigini yazsaydin ve ayriyetten kaynaginida ekleseydin burda herkes dagdaki coban ile doktorun arasindaki farki daha iyi görürdü.
Fark boylede gorulmuyormu..
Ne fark eder..bilgi bilgidir kardesim..senin derdin milletin acigini yakalamaksa gercekten baya basarilisin..
Kotu niyete yazmadim yanlis anlama..kaynak bilgi fazlada ihtiyacimiz yok,
Yazilarinda kiskanclik seziyorum,,tavsiyem yazilarin icerigine ait olmaman..
Saygilaaarrr..
Konu webci tarafından (26 Nisan 2018 Saat 12:12 ) değiştirilmiştir.
Bu yorumunla dagdaki coban ile okumus doktorun arasindaki kültür ve ahlak farkini cok daha iyi anlamis olduk. Bizi aydinlattigin icin tesekkür ederiz.
Kardesim eyvallah da ben sunu bilmeni istedim..kopie cekerekte kendimden yazarakta guzel yazarim,bunda senelerce kitap birikiminin tecrubesi vardir sen benle dalga gecsende..
Hersey gonlunce olsun..
Saygilar..
Yok yok kesin bir agresiflik yok. Yazıların ses tonu yoktur. Ses tonu olmayınca her insan doğal olarak farklı bir ses ile okuyanı algılayabiliyor.
Yazilarin ses tonu yoksa biz yazilan mesajlarda belli de olmasa ard niyetine yazildigini nsl algilayabiliyoruz..
Hissedebiliyoruz ve yanilmiyoruz..
Çünkü yazan kişi profeyonell bir şekilde yazamadığı için.
Mesela iyi bir gazeteci yazısı art niyetli bile olsa profesyonel yazdıktan sonra anlayamazsın bile art niyetli olduğunu.
Google: "Mit dem falschen Ohr hören" yaz bunun neden böyle olduğunu detaylı bir şekilde anlatıyorlar.
Ilginc
Ennerresant
Ve
Dogru olabilir..
Isin icine profesyonellik girdigi icin farkli bir boyut
Asil mesele isin özünü anlamak, bir seyler olurken olaylara anlayarak bakmak; ha anlamiyorsan anlayacagin
sekilde düsünmek yorumlamak. Siz ikiniz webci ve Birbey arkadaslar sizler cok samimi degilsiniz yazdiklarinizda,
bu benim düsüncem ve beni baglar; ama sizleri anlamaya calistikca bu sonuc ortaya cikiyor. Ciddiyet cok önemli
ve bilhassa böyle konularda.
Size bir soru sorayim ve yanitlarinizi alayim, bakayim Dünya´da olup bitenleri dogru takip edebiliyormusunuz.
2 hafta önce Amerikan, Ingiliz ve Fransiz Savas gemileri akdenize geldi. Bu gemiler ne icin oraya geldiler ve
orada hala niye duruyorlar?
Cevaplari bekliyorum!
NOT: Bu sorunun cevabini buldugunuzda Erken secim kararinin neden alindigini da bulacaksiniz.
Konu Mesut64 tarafından (26 Nisan 2018 Saat 14:20 ) değiştirilmiştir.
Mesut usta bu necim soru..
Ben 24 saat ve ruyada bile politikanin icindeyim...
Simdi fazla vaktim yok..israil ve misirin kirli ittifakini desifre ettik,dogu akdenizdeki dogal gaz ve petrol icin oradalar....rusyayi defetmek icin... amerikanin bu dunyada biryerde olmasi icin tek sebep petroldur..
Cahil toplumlarda bu oyunun kurbanlaridir..
Abd savunma bakani daesle mucadele canlanacak demis,bu is icin tekrar onlari kullanacaklar,mesele meydani bos birakmamak,biliyorzki macronda abd ye gitti,sular isinirken araplari tekrar kizistiracaklar..
Bakin 2012 de rahmetli bilge altundal neler soylemis..
https://youtu.be/G5YwyVoLI44
Buraya cok agir gelmis olmaliyimki hala hafif toplarla antrenmana cikiyorum
Konu webci tarafından (26 Nisan 2018 Saat 19:19 ) değiştirilmiştir.
Mesut 64, dünya düz mü diye bakmaya gelmiş olabilirler mi?
Şaka şaka kızma.
Aslında istemeyerekte olsa iyi bir örnek oldun. O kadar insanların beynini yıkadilarki havadan nem kapıyoruz. İşleri güçleri yokta Cumhurbaşkanı seçimi kazanırsa yıkmak için orda hazır bekliyorlar. Her yolu denediler şimdi savaş ile yapacaklar.
Mesut güzel bir senarist olurdun.
Konu Birbey 3.0 tarafından (26 Nisan 2018 Saat 15:53 ) değiştirilmiştir.
cevabi ciddi merak ediyorum, aciklarsan sevinirim.
alay filan gecmiyorum, yanlis anlasilmasin.
bende böyle konular ile ilgilenirim, ama onlarin sadece suriyeyi bombalamak icin orda oldugundan fazla birsey aklima gelmemisti simdiye kadar.
dogrusu hic düsünmedim. o yüzden merak ediyorum, gözümden ne kacti diye.
o yüzden aciklarsan sevinirim.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)
Yetkileriniz
