Yok kardeşim sinir falan olduğum yok.
Ben net olarak şunu diyorum, Allah tarafından düşene yardım etmek borcum, ama kendi kendine edene yardım etmek borçum değil.
Suriye'den adam kaçmış, yardım etmek borcum.
Yetim veya öksüz kalır birisi, yardım etmek borcum.
Komşum iki yıl önce lösemiden öldü, çok samimi değildik, ama adam dinine bağlı birisiydi, dört çocuğu ile ortada kaldı eşi ve eşi yol yordam bilmez, gereken neyse anında yaptım. Ben bürokratım. Bu işlerden anlarım. Kendi uğraşsa 6 ay kağıt götür getir bitmez. Yardım ettiğim içinde çok mutluyum.
Geçen gün 45 yaşında bir ablamız geldi bana, kocası koltukta küt diye gitmiş. 2.5 saat sırf ona süre ayırdım. Maddi manevi açıkta kalmasın diye iki haftada tüm işlerini hal ettim.
Bizde sucsuz yere düşen insana yardım etmek elimizin gözümüzün sadakası.
Ama kardeşim ipsiz sapsıza niye yardım edeyim? Adam bilmiyor muydu hayatının yanlış yolda olduğunu? Bilmiyormuydu yıllarca günahkar yaşadığını? Bilmiyormuydu içkinin, sigaranın, kumarın, karı kızın yol olmadığını?
Ben hakiki düşene yardım ederim. Ha açıkta mahsun yavrusu varsa ona ederim. Babasının cezasını o çekmesin diye.
Ben fetva falan vermiyorum kardeşim. Ben kendi düşene yardın etmem diyorum. Sizede neden ediyorsunuz demiyorum. Ben kendim için konuşurum.